Şener Şen Bilgisayar Kampanyası Reklamı

27 Eylül 2012 Yazan  
Kategori Genel, Reklamlar, Yazılar

731 defa okundu.

Şener Şen’in, çocukluğunun arabası.

26 Haziran 2012 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

Ali Şen, jönprömiye ve «star» olmadığı halde, otomobil sahibi olan ilk karakter oyuncusudur.

Yerli filmciler arasında, yüksek ücret alan starların birçoğu otomobillerini ihtiyaçtan çok gösteriş için alırlar. Böylece, prodüktörlerden isteyecekleri ücretleri de arttırmaya bir sebep bulmuş olurlar.

Fakat Ali Şen, ciddi bir aile reisi olduğu için, «hayranlara» karşı bir gösterişe, iyi bir sanatçı olduğu için de prodüktörlere «fazla masraflı bir hayat»ı ispata ihtiyacı yoktur. Tatil günlerinde, eşini, kızını ve oğlu Şener’i yanına alan Ali Şen, kırmızı arabasıyla güzel manzaralı yerlere gider ve oralarda, ailesiyle yiyip, içer.

1956 modeli «Willys» marka arabası iki kapılıdır ve saatte en çok 160 kilometre sürat yapar. 1964 Mart ayında bir Amerikalı’dan 25.000 liraya aldığı arabası 55 beygir gücündedir ve 6 silindirlidir.

34 EE 580 plakalı arabanın en büyük özelliği, gayet sağlam oluşudur. En arızalı dağ yollarına bile bir Jeep gibi tırmanan bu araba, film setlerinde Ali Şen’in makyaj, istirahat ve yemek işlerine yaradığı kadar yerli film kameracılarının da çok sevdikleri bir arabadır. Lüks arabaların tavanlarına kameranın çıkmasına imkan yoktur, ama Ali Şen’in sağlam arabasının üstünde çalışılabilir!

 

http://www.turknostalji.com/haber/artistler-ve-otomobilleri-3-ali-sen-454.html

1.117 defa okundu.

Ünlü oyuncuları buluşturan bu fotoğraf pek kıymetli!

27 Nisan 2012 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

Usta yönetmen Yavuz Turgul, ünlü oyuncular Şener Şen, Şevket Altuğ, Cem Yılmaz ve Ozan Güven, buluşup felekten bir gecce çaldı. Ortaya da kolay kolay yakalanamayacak bu kare çıktı.

Akşam yemeğinde buluşan Yavuz Turgul, Şener Şen, Şevket Altuğ, Cem Yılmaz ve Ozan Güven, zamanının büyük bir bölümünü Bodrum ve Datça’da geçiren Altuğ’un İstanbul’a gelişini kutluyordu.

Yemek keyifli, sohbet koyuydu. Konuşulan konuların başında, Cem Yılmaz’ın evliliği ve doğacak oğlu Kemal geliyordu. Masadakiler, aynı zamanda komedyenin 23 Nisan’daki doğum gününü gecikmeli de olsa kutladı.

Gecenin sonundaysa bu kare ve Cem Yılmaz’ın fotoğrafı çeken muhabire söyledikleri kaldı “Ustalar böyle istedi, sana kısmetmiş.”

649 defa okundu.

Şener Şen & Ceza TTNET’teki Bu Hıza Alış Türkiye

02 Ocak 2012 Yazan  
Kategori Genel, Reklamlar, Yazılar

 

 

TBWA\ISTANBUL’un hazırladığı ‘TTNET Mümkünlü’ reklam kampanyası devam ediyor.

Filmde Şener Şen’e, Olgun Şimşek ve Binnur Kaya ile birlikte rapçi Ceza da eşlik ediyor.

Film klasik bir düello sahnesi ile başlıyor. Mümkünlü sokaklarında Ceza’yı ve karşısında onu bekleyen Başkan, Hamdi ve Megabitli Safiye’yi görüyoruz. Hamdi’nin, elindeki müzik setini çalıştırması ile müzik, müzikle birlikte de Başkan şapkasını ters takarak rap söylemeye başlıyor.

Başkan, Ceza, Hamdi ve Megabitli’nin rap söyleyerek atışmalarını izliyoruz. Hamdi ve Megabitli komik duruma düşerken, Başkan şaşırtıcı performansı ile Ceza’ya rakip oluyor.

Film için, Ceza ile birlikte çalışılarak hazırlanan rap şarkısının sözleri TBWA\ISTANBUL tarafından yazıldı. Müzik Ömer Ahunbay’a ait.

Adapazarı’nın Taraklı kasabasında çekilen filmin yönetmeni Bahadır Karataş, yapım şirketi ise Filmpark.

 

Kaynak: http://www.mediacatonline.com/Home/HaberDetay/?haberid=53974

 

433 defa okundu.

Bakanlığın onur ödülü Şener Şen’e

08 Aralık 2011 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

 Kültür Bakanlığı ve Avrupa Birliği Bakanlığı’nın katkılarıyla, TÜRSAK Vakfı tarafından 16-22 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek ‘Uluslararası Randevu İstanbul Film Festivali’nin onur ödülleri açıklandı.

Açılış töreninin 14 Aralık’ta yapılacağı festivalde Kültür Bakanlığı’nın verdiği ‘Kültür Sanat Ödülü’ sinemanın usta ismi Şener Şen’e takdim edilecek. Festivalin onur ödülleri ise Ara Güler, Atilla Dorsay, Muzaffer Hiçdurmaz ile Çağan Irmak’a verilecek.

 

Kaynak: http://www.stargazete.com/magazin/bakanligin-onur-odulu-sener-sen-e-haber-403970.htm

354 defa okundu.

Muhsin Bey restore edilecek.

05 Aralık 2011 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

 

Sinemamızın bir klasiği daha geleceğe kalacak
Yavuz Turgul, Şener Şen birlikteliğinin ilk filmi Muhsin Bey restore edilecek. Turgul, restorasyonun uzun sürse de yapılacağını, filmin DVD’sinin çıkacağını söyledi

Kıymeti zamanla anlaşılan filmlerden biri Muhsin Bey. Yavuz Turgul’un 1986’da çetiği film, gösterime girdiği 1987 mayısında çok da seyircinin ilgisini çekmemişti. Ama yıllar içerisinde değeri anlaşıldı. Türk sinemasının ‘en’leri seçkilerinde her zaman ilk 10 içerisinde yer almayı başardı. Artık Türkiye sinemasının klasikleri arasında gösterilen Muhsin Bey filmi için, dün Caddebostan Kültür Merkezi’nde tarihi bir buluşma gerçekleşti. Çekildikten 25 yıl sonra özel bir gösterimde filmin ekibi, yönetmen Yavuz Turgul, oyuncular Şener Şen, Uğur Yücel, Osman Cavcı, yapımcı Abdurahman Keskiner, sanat yönetmeni Arzu Başaran ve müzisyen Atilla Özdemiroğlu tekrar bir araya geldi. Yaklaşık 500 sinemaseverin katıldığı gösterimin ardından SİYAD Başkanı sinema yazarı Tunca Arslan’ın moderatörlüğünde film ekibinin katıldığı bir de söyleşi gerçekleşti. Türkiye’deki 1980 sonrası değişimi, müzik organizatörü Muhsin Kanadırık’ın, asker arkadaşının yeğeni Ali Nazik’e albüm çıkartma serüveni üzerinden anlatan filmin yönetmeni Yavuz Turgul, söyleşide bir de müjde verdi. Zaman zaman festivallerde ve nadiren de olsa TV gösterilen filmin, yakında restore edileceğini ve DVD’sinin çıkarılacağını duyurdu. Türkiye’nin sürekli bir değişim sürecinden geçtiğini anlatan Turgul, “Değişim karşısındaki davranışlar, insanları anlamızı sağlar” dedi. Şener Şen ise yönetmen olarak Yavuz Turgul’la ilk defa Muhsin Bey’de çalışmaya başladıklarını hatırlattı. “İkimiz de Arzu Film’den geliyoruz. Yavuz ile ortak duygularımız fazla. Onun sinemaya, hayata, insanlara bakışı benimkiyle uyuşuyor” diyen Şener Şen, Muhsin Bey’i de Yavuz Turgul ve Şener Şen birlikteliğinin başlangıcındaki özel bir film olarak nitelendirdi. Uğur Yücel ise Ali Nazik’i oynamak için bir süre Urfa’da yaşadığını anlattı. Yücel “Bu film beni bir şeyler bulmaya itti. Ben de Ali Nazik’i buldum. Hâlâ o Anadolu yolculuğunun üzerimde etkisi vardır” dedi. Son sözü ise yine yönetmen Yavuz Turgul söyledi: “Muhsin Bey gösterime çıktığında salonda altı kişi izlemiştik. İkisi eşim ve bendim. Hayatım boyunca sinemanın battığını da gördüm, salonların kapandığını ya da filmlerin rekorlar kırdığını da. Her ne olursa olsun sinema özel bir sanat ve filmlerin seyirciyle kol kola yürümesi gerekiyor.”

OLKAN ÖZYURT 04.12.2011
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/sinema/2011/12/04/sinemamizin-bir-klasigi-daha-gelecege-kalacak

353 defa okundu.

Kadıköy Belediyesi Sanat Kütüphanesinde “Muhsin Bey”

01 Aralık 2011 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

Kadıköy Belediyesi Sanat Kütüphanesi önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapıyor. Türk Sinemamızın unutulmayan filmlerinden “Muhsin Bey” filmi, Sanatçıları Şener Şen, Uğur Yücel, Osman Cavcı, yönetmen Yavuz Turgul ve filmin müziklerini yapan Atilla Özdemiroğlu ile yapımcı Abdurrahman Keskiner’i Kadıköylülerle buluştuyor.

Yavuz Turgul’un 1987 yılında hem yazdığı hem de yönettiği Muhsin Bey filmi, gelmiş geçmiş en iyi 10 Türk filmi arasında gösteriliyor. Başrolleri Şener Şen ve Uğur Yücel paylaştığı filmde, eski bir müzik yapımcısı olan Muhsin Bey ile şöhret olmak isteyen saf delikanlı Ali Nazik arasındaki olayları konu ediliyordu. Ulusal ve uluslar arası bir çok festivalde ödüller alan film sırasında başrolleri paylaşan Şener Şen ve Sermin Hürmeriç filmdeki beraberliklerini gerçek hayatta da nikah masasına taşımışlardı.

Kadıköy Belediyesi, bu muhteşem filme emek veren oyuncular ve filmin yaratıcılarını yıllar sonra Kadıköy de bir araya getiriyor. Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde filmin özel gösterimi ve sonrasında moderatörlüğünü sinema eleştirmeni ,SİYAD Başkanı Tunca Arslan’ın yapılacağı söyleşi programına Yönetmen Yavuz Turgul, oyuncular Şener Şen, Uğur Yücel, Osman Cavcı ile filmin müziklerini yapan Atilla Özdemiroğlu, filmin yapımcısı Abdurrahman Keskiner katılıyor.

Söyleşi 3 Aralık’ta saat 14.00’de Cadde Bostan Kültür Merkezi Büyük Salon’da gerçekleştirilecek. Söyleşi, ücretsiz olarak izlenebilecek.

FİLMİN ALDIĞI ÖDÜLLER

 1. 36. San Sebastian Film Festivali, Jüri Özel Ödülü, 1988
2. 7. Uluslar arası Sinema Günleri, Jüri Özel Ödülü
3. Kültür Bakanlığı Başarı Ödülü, 1987
4. 24. Antalya Film Festivali, En İyi Senaryo Ödülü, 1987
5. 24. Antalya Film Festivali, En İyi Film Ödülü, 1987
6. 24. Antalya Film Festivali, En İyi Oyuncu Ödülü, 1987
7. 24. Antalya Film Festivali, En İyi Yardımcı Oyuncu Ödülü, 1987
8. İstanbul Film Festivali, Jüri Özel Ödülü

 

Kaynak : http://www.internethaber.com/unutulmaz-filmin-oyunculari-kadikoyde-387302h.htm#ixzz1fHGQKDBD

265 defa okundu.

İkinci Bahar, Efsane Diziler Kuşağında.

01 Aralık 2011 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

İkinci Bahar dizisi, Efsane Diziler Kuşağında yeniden seyirisi ile buluşuyor. Star tv televizyonunda hafta içi hergün saat 14:15’de yayınlanacak dizinin hikayesi ise şöyle: 

 İstanbul’un en eski semtlerinden birinde, Samatya’da bir kebapçı dükkanı. Antep Sofrası ve sahibi Ali Haydar (Şener Şen). Eşi ölmüş, kızlarıyla birlikte yaşar. Bilgedir, bu dünyayı okumadan devşirmiş, nazik, sevecen, mert ve dürüst bir insan.

Bir gün, dükkanında çalışmaya başlayan Hanım (Türkan Şoray) ile tanışır. Haksızlıklara karşı gelen, gururlu, inatçı, aklına koyduğunu yapan bir kadın. Duygusal ama kızdığında dişi bir kaplana dönüşen. Ve kebapçı dükkanında başlayan bir sevda öyküsü…

Haydar’a umutsuzca aşık, üç koca eskitmiş afet-i devran Neriman; babasından sevgi görmediği için kan kardeşi Haydar’ın can düşmanı Vakkas; Ali Haydar’ın biri munis, diğeri erkek gibi, öbürü küçük kızları Melek, Cennet ve Huriye; Hanım’ın asi çocukları Ulaş ve Gülsüm; Ali Haydar’ın dükkanında kendini bulan dünya gezgini Timoti; esnafın belalısı, Neriman’ın kardeşi Şeco; Şeco’nun eşi ve amiri Tansu; kasap Melahat; Ali Haydar’ın sert babası Zülfikar; Vakkas’ın Melek’e sevdalı pısırık oğlu Medet ve diğerleri…

 İkinci bahar dizisinin yeni bölüm özetleri ve fragmanlarına aşağıdaki dizinin adresinden ulaşabilirsiniz.

http://www.startv.com.tr/ikincibahar/ikincibahar-135.html

554 defa okundu.

Şener Şen’le en uyumlu kim oynamıştır anketi.

17 Kasım 2011 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

Şener Şen’le en uyumlu kim oynamıştır anketi sonuçlandı. Bu ankete göre sinamaseverler Şener Şen’i en çok Kemal Sunal’la beraber seyretmekten hoşlanmışlar.

 

290 defa okundu.

“Eşkiya” Tüm Zamanların En İyi Türk Filmi seçildi.

27 Ekim 2011 Yazan  
Kategori Genel, Yazılar

Sinema dergisi 5 bin okuruyla birlikte ‘Tüm Zamanların En İyi 100 Türk Filmi’ni seçti. Seçkide birinci sırayı Yavuz Turgul’un ‘Eşkıya’ isimli filmi alırken Şener Şen’in rol aldığı beş film ilk 10’da kendine yer buldu.

Türkiye’nin en iyi yüz filmi Sinema dergisi okurlarınca seçildi. Beş bin kişinin oylarıyla gerçekleştirilen soruşturma sonucunda Yavuz Turgul’un 1996 tarihli ‘Eşkıya’ isimli filmi birinci oldu. Radikal gazetesinin haberine göre, Turgul sekizinci sırada yer alan ‘Muhsin Bey’ filmiyle birlikte ilk onda iki filmi yer alan tek yönetmen oldu. Turgul’un senaryosunu yazdığı Nesli Çölgeçen’in yönettiği ‘Züğürt Ağa’ da listeye beşinci sıradan girdi. Listenin ikinci sırasında ise Atıf Yılmaz’ın unutulmaz eseri ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ yer aldı. Ertem Eğilmez’in ‘kült’ mertebesine yükselen filmi ‘Hababam Sınıfı’ üçüncü sıraya yerleşirken, Çağan Irmak’ın izleyenleri derinden etkileyen yapımı ‘Babam ve Oğlum’ ise listeye dördüncü sıradan girdi.

‘Yeni Türkiye sineması’nın en önemli yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz’un benzer bütün listelerde kendisine yer bulan filmi ‘Masumiyet’ altıncı olurken, Mustafa Altıoklar’ın Metin Kaçan’ın romanından uyarladığı ‘Ağır Roman’ yedinci sırada yer aldı.

İLK 10’A GİREMEYENLER

Yılmaz Güney’in senaryosuyla Türkiye sinemasının en unutulmaz yapıtlarından birisine imza atan Şerif Gören’in ‘Yol’ filmi ise dokuzuncu oldu. Ve bir Yeşilçam klasiği, Orhan Aksoy’un ‘Neşeli Hayat’ıise ‘Top 10’un son filmi olarak dikkat çekti.

Sinema Dergisi Yayın Yönetmeni Senem İşmen, Sabah gazetesine verdiği röportajda “Oylamada modern Türk sineması, eski filmlere göre biraz daha baskın görünüyor. Oy verenlerin yaşları daha genç olduğu için eski filmleri bilmiyorlar” demişti. İşmen’in tespitinin listenin oluşumunda oldukça etkili olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Listedeki en eski film olan ‘Hababam Sınıfı’ bu başarısını büyük ihtimalle televizyondaki popülerliğine borçlu. ‘Neşeli Günler’ de öyle…

Öte yandan, Metin Erksan’ın ‘Sevmek Zamanı’, Yılmaz Güney’in ‘Umut’, Zeki Ökten’in ‘Sürü’ gibi filmlerinin yanı sıra Ömer Lütfi Akad’ın hiçbir filmi listenin ilk onunda yer almadı. Son dönem Türkiye sinemasının dikkat çeken isimleri Nuri Bilge Ceylan ve Reha Erdem de onluk listede kendisine yer bulamadı.

Sinema dergisi okurlarının seçtiği ‘Tüm Zamanların En İyi Yüz Türk Filmi’ listesinin ilk 10’u…

1-EŞKIYA

(Yavuz Turgul/1996)
Türkiye sinemasının en verimli ikililerinden Yavuz Turgul ve Şener Şen birlikteliğinin ürünlerinden birisi olan film, 1996 yılında vizyona girdiğinde büyük bir patlama gerçekleştirmişti. 3 milyon 600 bin kişi tarafından izlenen ‘Eşkıya’, yerli yapımların gişedeki makûs kaderine de son veren filmlerden birisi oldu. 30 yıldan uzun bir süre hapiste yatan yaşlı bir eşkıyanın Güneydoğu’dan İstanbul’a uzanan hikâyesinde Türkiye’deki değişimin izleri de sürülüyordu.

2-SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM

(Atıf Yılmaz/1978) Kadir İnanır, Türkân Şoray ve Ahmet Mekin’li unutulmaz bir klasik. Cengiz Aytmatov’un eserinden Ali Özgentürk’ün senaryolaştırdığı film ‘Sevgi neydi?’ sorusuna olgun bir sinema dili ve müthiş oyunculuklarla yanıt arıyordu. Kendisinden sonraki birçok filme referans olan ‘Selvi Boylum’, Türkiye sinemasının temel taşlarından ve bu tür listelerin vazgeçilmezi.

3-HABABAM SINIFI

(Ertem Eğilmez/ 1975) Ertem Eğilmez Ekolü’nün en önemli çalışmalarından birisi. Tarık Akan, Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Münir Özkul ve Şener Şen’li kadrosuyla döneminin en fazla izlenen filmlerinden birisi olmuştu. Rıfat Ilgaz’ın aynı adlı eserinden uyarlanan filme ilgi hiç azalmadı. Geçen 36 yıla rağmen Mahmut Hoca ve öğrencilerinin ‘acı-tatlı’ hikâyesinin televizyonlardaki tekrarları izlenme rekorları kırıyor.

4-BABAM VE OĞLUM

(Çağan Irmak/ 2005) Türkiye sinemasının son yıllardaki en verimli yönetmenlerinin başında gelen Çağan Irmak’ın büyük çıkış yaptığı yapımı döneminin seyirci rekorunu kırmıştı. Temelinde 12 Eylül darbesinin ardından parçalanan bir ailenin yıllar sonra yeniden bir araya gelişini anlatan film, ‘aidiyet’ duygusunun yarattığı boşluklar üzerine dokunaklı bir öykü anlatıyordu. ‘Babam ve Oğlum’, sinemaya küsmüş 70’li yıllar seyircisinin de yeniden salonlara dönüşünün kapısını da aralamıştı.

5-ZÜĞÜRT AĞA

(Nesli Çölgeçen/1985) Yavuz Turgul senaryosundan Nesli Çölgeçen’in çektiği bir Türkiye filmi. Güneydoğu’da çözülmeye başlayan ‘feodal’ yapının yarattığı trajik hikâyelerin komik anlatımı diyebileceğimiz ‘Züğürt Ağa’, Türkiye sinemasında eşine az rastlanır bir sosyolojik analizi de başarıyla gerçekleştiriyordu.

6-MASUMİYET

(Zeki Demirkubuz/ 1997)
Zeki Demirkubuz’un Derya Alabora ve Haluk Bilginer’in performanslarıyla zirveye çıkan yapıtı ‘suçluluk’ ve ‘bağlanma’ duyguları üzerine önemli bir ‘kara film’ örneğiydi. Demirkubuz’un insan eylemlerinde nedensellik aramak yerine ‘doğal’ olanın izini sürdüğü film, birçok genç yönetmene de ilham kaynağı oldu.

7-AĞIR ROMAN

(Mustafa Altıoklar/ 1997) Metin Kaçan’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, Müjde Ar ve Okan Bayülgen’in başını çektiği zengin oyuncu kadrosuyla dönemin öne çıkan yapımları arasında yer aldı. Altıoklar’ın Dolapdere’yi klostrofobik bir mekân olarak tasarlayan kamerası ve burada yaşayanların çıkışsızlıklarını başarıyla anlatan hikâyesi büyük ilgi görmüştü.

8-MUHSİN BEY

(1987)
1980’ler Türkiyesi’nin değişen ekonomik şartlarına ve bozulan kültürel iklimine ayak uyduramayan bir müzik yapımcısının trajikomik hikâyesi. Şener Şen, Uğur Yücel ikilisinin oyunculuğunun perdede boy gösterdiği yapım; en önemli değerin para olduğu, taşranın şehirleşmesi yerine şehrin taşralaşmaya başladığı bir dönemin fotoğrafını başarıyla çekiyordu.

9-YOL

(Şerif Gören/ 1981) Yılmaz Güney’in cezaevinde senaryosunu yazdığı ve Şerif Gören’in çektiği film, bu tür listelerin vazgeçilmezi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgesinde çekilen sahneleriyle hafızalara kazınan film hem Tarık Akan’ın oyunculuğunu hem de Şerif Gören’in yönetmenliğini zirveye taşımıştı. Cannes’da Altın Palmiye’yi Costa Gavras’ın ‘Kayıp’ filmiyle paylaşan ‘Yol’ uzun yıllar Türkiye’de gösterilemedi.

10-NEŞELİ GÜNLER

(Orhan Aksoy/ 1978)
Ertem Eğilmez ekolünün bir başka önemli filmi. Orhan Aksoy’un yönetmen koltuğunda oturduğu yapımda, Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda gibi usta oyuncularla renklenen film, ‘turşu nasıl yapılır’ tartışması nedeniyle parçalanan bir ailenin yıllar sonra yeniden bir araya gelişinin dokunaklı ve eğlenceli hikâyesini anlatıyordu.

Kaynak:

ntvmsnbc

 

 

430 defa okundu.

Sonraki yazılar »